Kıbrıs’ta bir firmanın pazarlama müdürü olarak çalışan Siryk, tuhaf alışkanlığını sosyal medyada bir video paylaşarak herkese anlattı.
class=”medyanet-inline-adv”>
20 yaşındaki Siryk, günde iki kez çay yaprağı yiyor ve hatta haftada iki ya da üç kez kağıt poşet çay tüketiyor. Ayrıca tadını “lezzetli” bulduğunu ve çayı bitirdikten sonra canının çektiğini söylüyor.
BÜYÜKANNEM SAYESİNDE BAŞLADIM
Siryk buna babaannesinin sebep olduğunu ancak bu masum atıştırmalığın kısa sürede tam anlamıyla bir saplantıya dönüştüğünü söyledi.
”Büyükannemin nane yaprağı yemeyi önermesiyle 14 yaşımda başladım. Tadını çok sevdim ve bir gün şöyle düşündüm: Peki ya normal çay yapraklarını yemeyi denesem? Denedim ve gerçekten beğendim. Sonra yavaş yavaş alışkanlık haline geldi. Şimdi günde yaklaşık üç-dört fincan çay içiyorum ve genelde en az ikisinin yapraklarını yiyorum.” dedi.
ARKADAŞLARI ÇAYLARINI BİTİNCE POŞETİ VERİYOR
class=”medyanet-inline-adv”>
Siryk kendisine ikram eden başkalarının kullanılmış çay poşetlerini bile yediğini söyledi. “Bazen çaylarını bitirdiklerinde çay poşetlerini bana uzatıyorlar çünkü onu yiyeceğimi biliyorlar.” dedi.
Bazı çay poşetlerindeki mikroplastikler gibi potansiyel sağlık risklerinin farkında olduğunu kabul ettiğini, ancak arzusunu tatmin etmek için kağıttan yapılmış organik olanları tercih ettiğini söyledi.
“Plastik ya da naylon olanlardan uzak durmaya çalışıyorum. Ancak bazı kağıt poşet çaylarda kumaş olduğu için çiğnemesi biraz zor oluyor ama canım çok çektiğinde yine de yiyorum.” dedi.
.